Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir.
8. Hukuk Dairesi 2014/12235 E. , 2015/19632 K.
“İçtihat Metni”
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya 5. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 10/03/2014
NUMARASI :
DAVACI : A.. B.. vs.
DAVALI : E.B. vs.
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı
A.. B.. ve S.. B.. ile E.B. ve A.. B.. aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair Konya 5. Aile Mahkemesi’nden verilen 10.03.2014 gün ve …sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, babaları muris C.’in 2012 yılında vefat ettiğini, eşi davalı A. ile evlilik birliği içinde edinilen ve davalı A. adına kayıtlı olan dava dilekçesinde belirtmiş oldukları taşınmaza ilişkin olarak alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mirasçılar tarafından, sağ kalan eş ve diğer mirasçıya karşı açılan artık değere katılma alacak isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK 599/2 m) ve müteselsilen (TMK 641 m) sorumludurlar.
Somut olaya gelince; muris C., çocukları olan davacıların anneleri ile boşandıktan sonra davalı A. ile 25.05.2005 tarihinde evlenmiş ve bu evlilikten davalı E. dünyaya gelmiştir. Taraflar arasındaki mal rejimi murisin 14.06.2012 tarihinde vefatı ile sona ermiştir. Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa’nın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 16781 ada 2 parsel 4 nolu mesken eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 20.02.2007 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m).
.//..
1-Davalı E. yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece; bu davalı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken değişik gerekçeler ile reddi doğru değil ise de ret kararı sonuç itibariyle doğru olduğundan davacılar vekilinin bu yönden temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı A. yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mal rejimi yukarıda izah edilen nedenlerle TMK 225/1 gereği ölümle sona erdiği durumlarda tasfiyeyi engelleyen yasa maddesi bulunmamaktadır. Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.