Yargıtay Kararı

Borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden kefil sorumlu tutulmaz.

Borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden kefil sorumlu tutulmaz.

19. Hukuk Dairesi         2018/3501 E.  ,  2019/3769 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacı …Ş. vek. Av. … ile davalılar 1- Özgök Metal San. İnş. Tic. Ltd. Şti. 2-… 3- … vek. Av. … arasında görülen dava hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 02/06/2016 gün ve 2015/136 E. – 2016/295 K. sayılı hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 02/07/2018 gün ve … E. – 2018/3728 K. sayılı ilamına karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kat ihtarnamesinin davalı şirket ve …’a tebliğ edildiği, davalı …’a ise tebliğ edilemediği, …’ın icra takibi öncesi temerrüde düşürülememesi nedeniyle bu davalı yönünden temerrüt faizi hesaplanmadığı, davalı asıl borçlu …, … Ltd. Şti ve …’ın toplam 3.282.616,42 TL borcunun olduğu, davalı kefil …’ın ise toplam 2.620.162,78-TL borcunun bulunduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın davalı şirket ve … yönünden kabulüne, … yönünden kısmen kabulüne, itirazın kabul edilen kısımlar yönünden iptaline, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 02/07/2018 gün ve … E. – 2018/3728 K. sayılı ilamı ile, davacı bankanın temyizinin alacağın kefalet limiti altında kaldığına ilişkin …’a yönelik olduğu, kefilin, kefalet limiti kapsamında borçlunun tüm borcundan ve ayrıca varsa kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu, kefil …’ın kefalet limiti 4.000.000 TL olup borçlunun itirazının iptaline karar verilen ve sorumlu olduğu toplam borç tutarı 3.282.616,42 TL olduğundan kefil …’ın da bu borç miktarı yönünden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, iş bu ilama karşı davalı … vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlulara çıkarılan noter ihbarnamesinin gönderildiği 26 Kasım 2013 tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.” hükmüne yer verilmiştir.
TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı Eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Ancak kefil kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.
Somut olaya gelince davalı kefil …’a hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilememiş, davalı icra takip tarihi itibarıyla temerrüde düşmüş olup, mahkemece bu davalı yönünden icra takibinden önceki döneme ilişkin temerrüt faizi uygulanmayacağı yönündeki gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, mahkeme hükmünün onanması gerektiğinden, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.07.2018 gün, … E. – 2018/3728 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak, usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.07.2018 gün, 2016/18998 E. – 2018/3728 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz ve karar düzeltme için alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden ve karar düzeltme yoluna başvuran …’a iadesine, 12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);