Dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açıldığı yazılı değilse veya 6100 sayılı Kanun’un 107 nci maddesine dayanılmamışsa dava konusu taleplerin düşük miktarlarda gösterilmesi halinde davanın kısmi dava olarak açıldığı kabul edilmelidir.
9. Hukuk Dairesi 2022/10255 E. , 2022/9908 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; … 6. … Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasıyla davacının işe iadesine karar verildiğini, kararın kesinleşmesi ile birlikte davalı işverene işe başlama talebinde bulunulduğunu, davalı Firmanın davacıyı işe başlatmadığını ve 4 aylık boşta geçen süre ücreti, 4 aylık işe başlatmama tazminatı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı karşılığı olarak toplam 20.501,00 TL ödediğini ancak ödemenin eksik olduğunu, zira kıdem ve ihbar tazminatının toplu … sözleşmesine göre hesaplanmadığını belirterek fark kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket bünyesinde 08.10.2012-29.04.2016 tarihleri arasında genel üretim işçisi görevinde ve Çelik … Sendikasının 10. dönem toplu … sözleşmesi kapsamında çalışmış olduğunu, Yönetim Kurulu kararı ile davacının … sözleşmesinin 29.04.2016 tarihinde sonlandırıldığını, … . … Mahkemesinin …Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama ile davacının işe iade davasının kabulüne karar verildiğini, 10.05.2016 tarihinde davacıya 4 aylık boşta geçen süre ücreti alacağı 11.701,56 TL, 4 aylık işe başlatmama tazminatı 3.474,91 TL, kıdem tazminatı farkı 4.561,07 TL ve ihbar tazminatı farkı 763,46 TL olmak üzere toplam 20.501,00 TL ödeme yapılarak yasal tüm haklarının kendisine ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Somut uyuşmazlıkta, davacının davasını belirsiz alacak davası şeklinde açarak fark kıdem ve ihbar tazminatı talep etmiş olduğu davacının talep etmiş olduğu ücret farklarının Toplu … Sözleşmesinden kaynaklandığını iddia ettiği, davacının kendi alacak farklarını sendika üyesi olması da gözetilerek sendikadan öğrenerek alacaklarını somutlaştırabileceği bu haliyle belirsiz alacak davası şeklinde açmasında hukuki yararının olmadığı gözetilerek dava şartı yokluğuna bağlı olarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığınca, kanun yararına temyize konu davada dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açıldığı yönünde bir ibarenin bulunmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesinden de söz edilmediği, nitekim dava dilekçesinde davanın kısmi dava olarak açıldığının belirtildiği, açılan davanın kısmi dava olarak kabulü ile Mahkemece toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken davanın hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle … 10. … Mahkemesinin anılan kararının kanun yararına temyizen incelenmesi talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
3. 6100 sayılı Kanun’un “Belirsiz alacak ve tespit davası” kenar başlıklı 107 nci maddesi şöyledir:
“(1)Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.
(3) (Mülga:22/7/2020-7251/7 md.)”
4. 6100 sayılı Kanun’un “Kısmi dava” kenar başlıklı 109 uncu maddesi şöyledir:
” (1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda,
sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.
(2) (Mülga: 1/4/2015-6644/4 md.)
(3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.”
5. 6100 sayılı Kanun’un “Taleple bağlılık ilkesi” kenar başlıklı 26 ncı maddesi şöyledir:
” (1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.”
3. Değerlendirme
1.Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatlarına göre belirsiz alacak davası alacaklıya zamanaşımı ve faiz başlangıcı noktasında imkanlar sağlayan istisnai bir dava türü olup dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının açıkça yazılı olması veya 6100 sayılı Kanun’un 107 nci maddesine dayanıldığının belirtilmesi gerekir. Alacağın belirsiz olduğunun dava dilekçesinde açıklanması bu noktada önemsizdir. Zira alacak belirsiz ise alacaklının kısmi dava veya belirsiz alacak davası açma hakkı vardır. Dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açıldığı yazılı değilse veya 6100 sayılı Kanun’un 107 nci maddesine dayanılmamışsa dava konusu taleplerin 50,00-100,00-1.000,00 TL gibi miktarlarda gösterilmesi halinde davanın kısmi dava olarak açıldığı kabul edilmelidir. Sonradan alacaklı tarafın davayı belirsiz alacak davası olarak nitelemesi sonuca etkili değildir.
2. Kanun yararına temyize konu uyuşmazlıkta davacı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işe iadesine ilişkin Mahkeme kararı sonrasında işverence işe başlatılmadığını, kıdem ve ihbar tazminatlarının eksik ödendiğini belirterek bakiye tazminat alacaklarının tahsilini istemiş; Mahkemece davacının davasını belirsiz alacak davası şeklinde açtığı ve davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasında hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
3. Dava dilekçesinde “… işbu alacaklarımızla ilgili tüm veriler elimizde olmadığından kısmi dava açma zorunluluğu doğmuştur …” şeklindeki ifade ile davanın kısmi dava olarak açıldığı açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Buna rağmen Mahkemece, davacı tarafın talebi ile bağlı kalınmayarak hatalı değerlendirme ile davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
4. Kanun yararına temyiz isteminin yukarıda açıklanan sebeplerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kanun yararına bozulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın, sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininAdalet Bakanlığına gönderilmesine
20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.