Yargıtay Kararı

Davalının ölmüş olduğunun bilinmemesi kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklanabilir.

Davalının ölmüş olduğunun bilinmemesi kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklanabilir.

17. Hukuk Dairesi         2013/11642 E.  ,  2014/13824 K.

“İçtihat Metni”

0MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2013/127-2013/129

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki aracın, yolun kenarında bekleyen müvekkilinin babasına çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının kaza tarihinden önce öldüğünün anlaşılması nedeniyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan desteğin vefatı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafta iradi değişiklik” kenar başlıklı 124. maddesinin 3. bendinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği, 4. bendinde ise, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa yine karşı tarafın rızası aranmaksızın taraf değişikliğinin kabul edilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, davalı A. Ö.ın, dava açılmadan önce 12/06/2011 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı tarafın yargılamayı uzatmak yönünde bir niyetinin olmadığı, davalının ölmüş olduğunun bilinmemesinin kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklandığı kabul edilerek vefat eden davalının mirasçılarına davanın ikame edilmesi için davacıya imkan tanınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);