Derneklerde vekaleten oy kullanma söz konusu olmadığı için alınan kararlar yok hükmünde sayılır.
18. Hukuk Dairesi 2014/16823 E. , 2014/16788 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/09/2013
NUMARASI : 2013/89-2013/465
Dava dilekçesinde, dernek genel kurul toplantısının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı derneğin kanuna ve tüzüğe aykırı olarak yapılan 13.01.2013 tarihli genel kurul toplantısının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32.maddesinin (b) bendinde; genel kurul toplantılarını kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak veya dernek merkezinin bulunduğu veya tüzüğünde belirtilen yer dışında yapan dernek yöneticilerinin idari para cezası ile cezalandırılacağı, mahkemece, kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak yapılan genel kurul toplantılarının da iptaline karar verilebileceği düzenlenmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 69. maddesinde “Her üyenin genel kurulda bir oy hakkı vardır; üye, oyunu şahsen kullanmak zorundadır.”; 83.maddesinde ise “Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye ise kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir. Diğer organların kararlarına karşı dernek içi tüketim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz. Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.”; Dernekler Yönetmeliğinin 14. maddesinde de; “Yönetim kurulu, dernek tüzüğüne göre genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesini düzenler. Genel kurula katılma hakkı bulunan üyeler; en az onbeş gün önceden, toplantının günü, saati, yeri ve gündemi en az bir gazetede veya derneğin internet sayfasında ilan edilmek, yazılı olarak bildirilmek, üyenin bildirdiği elektronik posta adresine ya da iletişim numarasına mesaj gönderilmek veya mahalli yayın araçları kullanılmak suretiyle toplantıya çağrılır. Bu çağrıda, çoğunluk sağlanamaması sebebiyle toplantı yapılamazsa, ikinci toplantının hangi gün, saat ve yerde yapılacağı da belirtilir. İlk toplantı ile ikinci toplantı arasındaki süre yedi günden az, altmış günden fazla olamaz.” 15. maddesinde ise; “Genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesi toplantı yerinde hazır bulundurulur. Toplantı yerine girecek üyelerin resmi makamlarca verilmiş kimlik belgeleri, yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulunca görevlendirilecek görevliler tarafından kontrol edilir. Üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki adları karşısına imza koyarak toplantı yerine girerler. Kimlik belgesini göstermeyenler, belirtilen listeyi imzalamayanlar ile genel kurula katılma hakkı bulunmayan üyeler toplantı yerine alınmaz. Bu kişiler ve dernek üyesi olmayanlar, ayrı bir bölümde genel kurul toplantısını izleyebilirler….Dernek organlarının seçimi için yapılacak oylamalarda, oy kullanan üyelerin divan heyetine kimliklerini göstermeleri ve hazırun listesindeki isimlerinin karşılarını imzalamaları zorunludur. Toplantının yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir. Genel kurul, gündemdeki konuların görüşülerek karara bağlanmasıyla sonuçlandırılır. Genel kurulda her üyenin bir oy hakkı vardır; üye oyunu şahsen kullanmak zorundadır.” hükümleri yer almakta olup, benzer düzenleme Dernek Tüzüğünün 4. maddesinde de bulunmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı derneğin 13.01.2013 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığı, bu toplantı için üyelere bildirimde bulunulduğu toplantıya 64 üyenin bizzat, 29 üyenin ise vekaleten katıldığı, dernek organlarının seçiminin açık oylama ile yapıldığı ayrıca oylamalarda vekaleten oy kullandırıldığı, dernek üyesiyken 26.11.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliğine son verilen H. B.’nun hazırun listesine sonradan eklendiği, genel kurul tarihinde dernek üyesi olmayan bu kişiye oy kullandırıldığı, toplantı tutanağında davacının muhalefet şerhinin bulunmaması sebebiyle dernek üyesi olan davacının genel kurul toplantısının kanuna ve tüzüğe aykırı yapılması nedeniyle iptali için dava açtığı; mahkemece, davacının muhalefet şerhi bulunmaması sebebiyle dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında; genel kurula katılmaması gerekenlerin katılıp oy kullandığı, derneklerde vekaleten oy kullanma söz konusu olmadığı halde vekaleten oy kullanılması genel kurul kararlarının yok hükmünde sayılması gerektiğinden ve bu konularda davacının açıkça muhalefet şerhinin bulunmaması dava açmasına engel oluşturmayacağından, kanuna ve tüzüğe aykırı yapılan genel kurul toplantısının iptaline karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.