Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Devamsızlık yapan işçinin raporlu olduğunu işverene bildirmemesi mazeretini geçersiz hale getirmeyecektir.

9. Hukuk Dairesi         2019/1071 E.  ,  2019/13059 K.

“İçtihat Metni”


DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
…Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu kabul ederek, davanın reddine karar vermiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kuruluşta 15.12.2014-04.04.2016 tarihleri arasında gider yönetimi uzmanı olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak ve müvekkilinin raporlu olduğu 04.04.2016 tarihinde feshedildiğini ileri sürerek, davalı işverence yapılan iş akdi feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirket nezdinde 15.12.2014-04.04.2016 tarihleri arasında gider yönetimi uzmanı olarak görev yaptığını, davacının iş akdinin performansı ya da işinde yetkin olup olmaması ile ilgili değil, devamsızlığı nedeni ile İş Kanunu’nun 25/II-g bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “…davacının iş akdinin 25/03/2016 tarihinden 30/03/2016 tarihine kadar işe devamsızlık yaptığı gerekçesi ile feshedildiği ancak davacının söz konusu dönemlerde raporlu olduğuna dair devlet hastaneleri tarafından düzenlenmiş raporların alınması, davalı şirketin devamsızlıktan iş akdini feshetmeden önce davacının mazeretli olup olmadığını araştırmadığı…” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
D) İstinaf:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı istinaf yoluna başvurmuştur.

E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, “…Davacının tutanakla devamsızlığı tespit edilen 25.03.2016 tarihinin, iki günlük raporun son günü olduğu ve rapor bilgisinin ancak 13.10.2016 tarihinde işverenin sistemine düştüğü, 26.03.2016 tarihinin cumartesi gününe denk geldiği ve bu tarih için sağlık raporu ya da başkaca mazeret beyanı bulunmadığı, pazar gününü müteakiben 28.03.2016 (Pazartesi) tutanak tarihinde davacının 28 ve 29/ 03.2016 tarihini de kapsayan iki günlük raporu olduğu anlaşılmakla birlikte işveren sistemine 12.10.2016 tarihinde düştüğü görülmüştür. İş yeri uygulamasında, cumartesi 08:30-13:00 arası yarım gün mesai yapıldığı tanık beyanları ile belirlenmiş olup, davacının devamsızlığına konu 26.03.2016 tarihli tutanağın Cumartesi gününe rastladığı ve bugünü kapsayan rapor ya da başkaca mazerete dair bilgi olmadığı anlaşılmakla, dosya kapsamında işveren sistemine 12.10.2016 tarihinde düşen 28/03/2016 tarihli devamsızlık tutanağı ve yukarıda tespiti yapılan tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının değişik tanıları içerir 29.02.2016 tarihinden 01.04.2016 tarihine kadar olmak üzere bir aylık süreçte hafta başı başlayıp hafta sonu bitecek şekilde 7 ayrı rapor alarak işe gitmemesine, sondan bir önceki rapor bitimi mesai günü olan cumartesi işe gitmemesi ve takip eden iki gün yine rapor alması suretiyle işe gitmemesine işverenin katlanmasının beklenemeyeceği, buna göre işveren feshinin haklı feshin koşullarını taşımasa da geçerli fesih olduğu kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davacı temyiz etmiştir.
G) Gerekçe:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı vekili ise davacının devamsızlık nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-g maddesi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini savunmuştur.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelerden davacının iş akdinin davalı işveren tarafından 25.3.2016 tarihinden itibaren mazeret bildirmeksizin devamsızlık yaptığı gerekçesiyle ve haklı sebeple feshedildiği anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesi, davacının iş akdinin devamsızlık sebebiyle feshedilmesine rağmen, söz konusu dönemlerde devlet hastaneleri tarafından düzenlenmiş sağlık raporlarının mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacının değişik tanıları içerir 29.02.2016 tarihinden 01.04.2016 tarihine kadar olmak üzere bir aylık süreçte hafta başı başlayıp hafta sonu bitecek şekilde 7 ayrı rapor alarak işe gitmemesine, sondan bir önceki rapor bitimi mesai günü olan cumartesi günü işe gitmemesine ve takip eden iki gün yine rapor alması suretiyle işe gitmemesine işverenin katlanmasının beklenemeyeceği ve ayrıca davacı tarafından alınan sağlık raporlarının işverene bildirilmediği gerekçesiyle işveren feshinin haklı feshin koşullarını taşımasa da geçerli fesih olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizin ilkesel nitelikteki uygulamasına göre, işçinin işe devamsızlığı, her durumda işverene haklı fesih imkanı vermez. Devamsızlığın haklı bir nedene dayanması halinde, işverenin derhal ve haklı nedenle fesih imkanı bulunmamaktadır (Yargıtay 9.HD. 9.5.2008 gün, 2007/16956 E, 2008/11983 K). İşçinin hastalığı, aile fertlerinden birinin ya da yakınlarının ölümü veya hastalığı, işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gibi haller, işe devamsızlığı haklı kılan nedenlerdir. Mazeretin ispatı noktasında, sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlara da değer verilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdinin haklı sebeple feshine gerekçe oluşturan tarihlerde sağlık raporlarının mevcut olduğu, raporlu olduğunu işverene bildirmemesinin davacının haklı mazeretini ortadan kaldırmayacağı, davalı işveren tarafından 25.03.2016 tarihinden sonraki devamsızlıklar fesih bildirimine esas alınmakla davacının raporlu olduğu 29.02.2016-01.04.2016 tarihleri arasındaki toplam sürenin geçerli sebeple feshe ilişkin gerekçe oluşturmayacağı anlaşılmaktadır.
Bu sebeple, Bölge Adliye Mahkemesinin, yerinde olmayan gerekçelere dayalı kararı bozularak İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
I)Hüküm: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Bölge Adliye Mahkemesi’nin ve İlk Derece Mahkemesi’nin kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davalı tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacının işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin gerektiğinin TESPİTİNE,
5.Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6.Davacının yaptığı 115,10 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T.si uyarınca belirlenen 2.725,00 TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
9.Dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Kesin olarak 11.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);