Yargıtay Kararı

İhtiyati haciz kararının yetkisizlik sebebiyle kaldırılması kesin hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz.

İhtiyati haciz kararının yetkisizlik sebebiyle kaldırılması kesin hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz.

12. Hukuk Dairesi         2013/32657 E.  ,  2013/39136 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine bir adet çeke dayalı olarak … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.07.2013 tarihli, 2013/963 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararı alınmış, 01.08.2013 tarihinde de borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlanmıştır.
İİK’nun “İhtiyati haczi tamamlıyan merasim” başlıklı 264. maddesinin 1. fıkrasında ” Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecburdur.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda ihtiyati haciz kararından itibaren 1 gün sonra 01.08.2013 tarihinde takip talebinde bulunulmuştur. Bu tarihten sonra icra takip dosyasından yapılacak hacizler ihtiyati haciz değil, kesin haciz niteliğindedir.
İİK’nun 264/2. maddesindeyse “İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır” şeklinde düzenleme olup, aynı maddenin son fıkrasında borçlunun müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmemesi veya itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde, ihtiyati haczin kendiliğinden icrai hacze dönüşeceği belirtilmiştir. Ancak söz konusu düzenlemeler genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin olup, İİK’nun 62. maddesi uyarınca itiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İİK’nun 66. maddesi gereğince de müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz ile icra takibi kesinleşmeyeceğinden bir sonraki takip safhası olan haciz işlemine geçilemez. Bu sebeple ihtiyati haciz kararından sonra yapılan hacizlerin takibin kesinleşmesi sonucunda kesin hacze dönüşmesine ilişkin yukarıda belirtilen düzenlemeler genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılmasına ilişkindir.

Somut olayda, borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmıştır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip genel haciz yoluyla takipten farklı olup, İİK’nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz ve 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi hakimi itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir. Aksi takdirde haciz dahil icra işlemlerine devam edilir.
Borçlular tarafından İİK’nun 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye yetki itirazında bulunulmuş, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.09.2013 tarihli ek kararı ile yetki itirazının kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Borçluların kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte süresinde imzaya ve borca itiraz etmesi takibin kesinleşmesine ve hacze engel değildir. Bu sebeple asıl icra takibine başlanmış olduğundan yapılan hacizler artık ihtiyati haciz değil kesin haciz niteliğindedir. İhtiyati haciz kararının yetkisizlik sebebiyle kaldırılması kesin hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Bu sebeple İcra Müdürlüğü’nün borçluların hacizlerin kaldırılması talebini reddine dair işlemi yasaya ve usule uygundur.
Belirtilen sebeplerle, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);