Yargıtay Kararı

İlamlı icra takibinde borcun ödendiği iddiası itfa ve imhale dayanıyorsa bu istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.

İlamlı icra takibinde borcun ödendiği iddiası itfa ve imhale dayanıyorsa bu istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.

8. Hukuk Dairesi         2014/16677 E.  ,  2015/18578 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/04/2014
NUMARASI : 2013/301-2014/269

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR
Alacaklı tarafından başlatılan kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin ilamlı takipte borçlu tarafça borcun ödendiği, ileri sürülerek bakiye borç muhtırasının iptali talep edilmiştir.
Mahkemece, borcun ödendiği kabul edilerek bakiye borç muhtrasının iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK’nun 33/2. maddesinde, “İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş; itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.
Somut olayda; Vakıf Banka ait dekont, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü harcama talimatı ve ödeme emri belgelerinden hareketle, dosya borcunun kalmadığı iddia edilmektedir. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, alacaklı vekilinden, belirtilen ödemelere karşı beyanları sorularak bu beyanlar ve İİK 33/2 maddesi kapsamında ödeme belgelerinin kabul edilebilirliği değerlendirilip bilirkişi aracılığı ile denetime elverişli rapor aldırılarak dosyada bakiye borcun bulunup bulunmadığının tespitinden ibarettir. Bu hususlarda eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);