Yargıtay Kararı

İş ilişkisinde ihbar tazminatı ödenmediği sürece taraflar arasında iş sözleşmesinin önel sonuna kadar devam eder.

İş ilişkisinde ihbar tazminatı ödenmediği sürece taraflar arasında iş sözleşmesinin önel sonuna kadar devam eder.

9. Hukuk Dairesi         2019/464 E.  ,  2019/2047 K.

“İçtihat Metni”


BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 7. İŞ MAHKEMESİ

YARGITAY İLAMI
Davalı vekili tarafından verilen 09.10.2018 havale tarihli dilekçede; Dairemizin 04/09/2018 tarihli, 2018/7749 E. ve 2018/15136 K. sayılı davalı vekilinin temyiz isteminin süreden dolayı reddine dair kararının maddi hataya dayalı verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması ve hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davalı vekilinin temyiz dilekçesini UYAP sistemi üzerinden ve süresi içinde 10.07.2018 tarihinde gönderdiği gözden kaçırılarak karar verildiği anlaşılmakla yukarıda tarih ve numarası belirtilen davalı vekilinin temyiz isteminin süreden dolayı reddine dair Dairemiz KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA ve hükmün aşağıdaki şekilde bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkiline işverence sebep gösterilmeksizin işten çıkarılacağının ve 28 günlük ihbar süresini çalışarak kullanmasının bildirildiğini, ancak ihbar süresi sonu beklenilmeden çıkışının verildiğini, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, iş başvurusunda belirttiği donanımlara sahip olmadığının yapılan parça imalatı sonucu ortaya çıktığını, davacıya verilen eğitime ve kendisine yapılan uyarılara rağmen taahhüt ettiği işleri yapamaması ve yaptığı imalatlar sırasında üretimi sekteye uğratması sebebiyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ve dört haftalık ihbar süresi içinde çalışması gerekliliğinin ihtar edildiğini, daha sonra davacının 24.03.2017 tarihinde dilekçe vererek yeni bir iş bulduğundan ihbar süresi içinde çalışmayacağını beyan etmesi üzerine de çıkış işlemlerinin yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, feshin işveren tarafından haklı neden bildirilmeksizin gerçekleştirildiği, fesih nedeninin açık ve kesin olarak belirtilmemiş olması nedeniyle feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
D)İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur..
E)İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının işten çıkarılış kodunun muhasebesel bir hata ile haklı neden bildirilmeksizin fesih olarak girildiğini, bu durumun duruşma sırasında öğrenildiğini, davacının iş akdinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı fiileri sebebiyle ve son çare olarak feshedildiğini, davacının maaşının fazla yatırıldığının bilincinde olmasına rağmen işverenine hiçbir uyarıda bulunmayarak bu tutarı haksız olarak elde etmesinin davacının kötü niyetle, doğruluk ve bağlılığa uygun olarak hareket etmediğinin kanıtı olduğunu, davalı şirketin bu hukuka aykırı durumu tespit ettikten sonra davacının iş akdini derhal fesih hakkını kullanarak feshetmeyerek iyi niyetle ihbar süresinde çalışmasını sürdürmesini istediğini, akabinde de davacının iş bulduğunu beyan ederek iş akdini istifa ederek feshettiğini, dava dilekçesinde kendisinin ihbar süresi sonu gelmeden iş akdinin sonlandırılarak işten çıkarıldığını iddia ettiğini, davacının bu beyanının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının davalı Şirkete 24/03/2017 tarihinde dilekçe vererek yeni bir iş bulduğunu, bu sebepten ötürü ihbar süresinde çalışmayacağını beyan etmesi üzerine davalı tarafından işten çıkış işlemlerinin yapıldığını, iş yerinden yeni iş bulduğu için ayrıldığını, bu nedenle işe iade davası açamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, somut olayda fesih bildiriminde; “…İş sözleşmeniz 06/04/2017 tarihinde feshedilecektir.” ibaresine yer verildiği, herhangi bir fesih sebebi gösterilmediği, bu nedenle 4857 S.K’nun 19. maddesinin emredici hükmüne rağmen, fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde gösterilmediği anlaşılmakla; feshin geçersiz olduğuna ilişkin ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğu, fesih bildirimi tek taraflı bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurduğundan işveren tarafından tek taraflı olarak geri alınamayacağı, davacıya 09/03/2017 tarihli bildirim ulaşmakla sonuç doğurduğu, bu nedenle sözkonusu bildirimden sonra davacının ihbar önelini kullanmak istememesinin sonuca etkili olmadığı, davalı vekilinin davacının fesih bildirimi sonrasında istifa ettiği gerekçesiyle işe iade davası açma hakkı bulunmadığına ilişkin istinaf sebebi de yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
Davacı işçinin ihbar öneli içinde istifası halinde iş güvencesi hükümlerinden faydalanıp faydalanamayacağı uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin ihbar öneli içinde başka bir iş bulması nedeniyle yazılı olarak istifa ederek işten ayrıldığı ve bu konuda iradesinin fesada uğratıldığını ispatlayamadığı açıktır. İş ilişkisinde ihbar tazminatı ödenmediği sürece taraflar arasında iş sözleşmesinin önel sonuna kadar devam ettiği ve sözleşmenin taraflarının yükümlülüklerinin de devam ettiği kabul edilmektedir. Bu durumda davalı işveren iş sözleşmesini feshetmiş, ancak ihbar tazminatı ödememiş ise ihbar öneli içinde işçinin kendisinin ayrılması durumunda artık işveren feshi değil, işçinin feshi sözkonusu olacağından davacı işçinin işe iadesini talep etmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Alınması gereken 35,40 TL karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL karar-ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4- Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 325,00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’’ne gönderilmesine,
Kesin olarak 23/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

);