Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Kat ihtarına 8 gün içerisinde itiraz edilmezse, ipotek veren taşınmaz maliki borçlu, alacak miktarına yönelik iddialarını icra mahkemesinde ileri süremez.

12. Hukuk Dairesi         2020/5822 E.  ,  2021/1518 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından asıl kredi borçlusu ve ipotek veren taşınmaz malikleri hakkında genel kredi sözleşmesi ve limit ipoteğinden kaynaklanan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinde, ipotek veren taşınmaz maliki borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair itirazlarının yanında faize ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir.
İİK’nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak böyle bir durumda borçlu, ihtarnamede kesinleşen borç miktarına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir.
Somut olayda, İİK’nun 150/ı maddesine uygun şekilde asıl borçlu ve ipotek verenler adına çıkarılan hesap kat ihtarına asıl borçlu tarafından itiraz edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İİK’nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmekle ipotek veren taşınmaz maliki borçlu alacak miktarına yönelik iddialarını icra mahkemesinde ileri süremez ise de İİK’nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun’un 33/1-2. maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığını ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarını, ayrıca işleyecek faiz oranını şikayet konusu yapabilir.
O halde, mahkemece, takipte talep edilebilecek işlemiş faiz miktarı ve işleyecek faiz oranı hakkında, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi, ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarı da dikkate alınarak, Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alındıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2020 tarih ve 2019/2232 E. -2020/899 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

);