Yargıtay Kararı

Kiralananın adi kira hükümlerine tabi olup olmadığı yargılamayı gerektiği durumlarda icra mahkemesi karar veremez.

Kiralananın adi kira hükümlerine tabi olup olmadığı yargılamayı gerektiği durumlarda icra mahkemesi karar veremez.

6. Hukuk Dairesi         2015/1919 E.  ,  2015/2155 K.

  • AKARYAKIT İSTASYONUNUN KİRALANMASI
  • KİRA SÜRESİNİN BİTİMİ
  • İTİRAZIN KALDIRILMASI
  • TAHLİYE
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 272
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 275
  • BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 327

“İçtihat Metni”

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, borçlu davalı aleyhine yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedeniyle icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu vekili tarafından itiraz edildiğini, davalı borçlunun itirazının yersiz olduğunu, mülkiyeti müvekkil idareye ait olan … Üniversitesi kampüs sahası içerisinde 650 nolu parsel içindeki akaryakıt istasyonun 01.05.2007 tarihinde başlamak üzere üç yıllığına kiraya verilmiş olduğunu, sözleşme hükümlerine aykırı bir durumun meydana gelmemesi durumunda her kira dönemi sonundan itibaren kira süresinin 3’er yıllık sürelerle uzatılabileceğini, müvekkili idarenin kira sözleşmesini uzatmak istemediğini, davalı kiracı derneğe karşı 2010 yılında kira süresinin sonra ermesi nedeniyle Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/502 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtıklarını ve davanın reddine karar verildiğini, mahkeme kararı doğrultusunda aynı şartlarla uzayan kira sözleşmesinin süresinin 01.05.2013 tarihinde sona ereceği dikkate alınarak müvekkil idarece davalı kiracıya kiralanan yerin süresinde boşlatılması için 11.01.2013 tarihinde Diyarbakır 2. Noterliği aracılığıyla ihtarda bulunduklarını, ihtara rağmen davalının kiralanan yeri boşaltmadığını, bunun üzerine Diyarbakır 1.İcra Müdürlüğü’nün 2014/6250 Esas sayılı dosyası ile tahliye emri gönderildiğini, kiracının itirazının İİK 275/2.maddesi çerçevesinde haksız ve geçersiz bulunduğunu belirterek itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, sözleşme bitim tarihinden itibaren 1 ay içerisinde takip yapılmadığını, müvekkilinin kiralanan yere yatırım yaptığını, kira sözleşmesine göre yapılan yatırımların bedelinin kiracıya ödeneceği hükmünün bulunduğunu, yapılan yatırımların bedelinin kiracıya ödenmeden tahliye talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Borçlar Kanunu’nun adi kira hükümlerine tabi kira sözleşmelerinde kira süresi taraflarca tayin edilmesi halinde sözleşmenin sona erme hali Borçlar Kanunu’nun 327.maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmedeki sürenin bitimini takip eden bir ay içinde kiralayan, İİK.’nun 272. maddesi gereğince icra dairesinden tahliye isteyebileceği gibi dilerse mahkemeden de tahliye isteminde bulunabilir. Konut ve çatılı işyeri kiralarına tabi taşınmazlarda ise tahliye davası açılabilecek haller sınırlı sayıda olup, bu tür yerlerde kural olarak kiralayana süre bitimi nedeniyle tahliyeyi isteme hakkı tanınmamıştır.
Olayımıza gelince; Takibe ve davaya dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.05.2007 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 3. maddesinde “Taşınmaz malın kira süresi 3 (üç) yıl olup, sözleşme hükümlerine aykırı bir durumun meydana gelmemesi durumunda 1. maddedeki şartlar çerçevesinde her kira dönemi sonundan itibaren kira süresi üçer yıllık sürelerle uzatılabilir…” hükmü getirilmiştir. Sözleşmede kiralanan akaryakıt istasyonu, market, fotokopi-baskı, kafeterya, oto yıkama ve otopark olarak tanımlanmış olup bu hali ile kiralanan gayrımenkulün adi kiraya veya çatılı işyerine tabi olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Kiralananın Türk Borçlar Kanunu’nun adi kira hükümlerine tabi olup olmadığı ve sözleşmenin 3.maddesinin değerlendirilmesi yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesince karar verilemez. İstemin uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);