Yargıtay Kararı

Kısıtlanması istenen kişi yargılama sırasında dinlenmeden verilen vesayet kararı usul ve yasaya uygun değildir.

Kısıtlanması istenen kişi yargılama sırasında dinlenmeden verilen vesayet kararı usul ve yasaya uygun değildir.

8. Hukuk Dairesi         2017/3030 E.  ,  2018/2528 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Vesayet

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, …’in kısıtlanmasına ve kendisine …’ın vasi olarak atanmasına karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.02.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden … ile vekili Av. … geldiler. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Dava dilekçesinde, davacının anne-babasının hasta ve yaşlı oldukları ileri sürülerek vasi atanması istenmiş; mahkemece…’in ölümü sebebi ile vasi tayinine yer olmadığına, …’in ise vesayet altına alınmasına dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 408.maddesi kapsamında yaşlılık ve hastalık sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Vesayet, velâyet altında bulunmayan küçüklerin ve istisnaî olarak velâyet altına alınmamış bazı erginlerin korunması amacıyla kabul edilen bir hukukî kurumdur.
Kısıtlanmayı gerektiren haller kanunda tahdidi olarak sayılmış olup ergin bir kişi hakkında kısıtlama kararı verilerek, kendisine vasi atanabilmesi için, Türk Medenî Kanununun 405-408. maddelerinde öngörülen kısıtlama sebeplerinden birinin varlığı gerekir.
Ergin bir kisi, yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat ederek, kısıtlanmasını isteyebilir (TMK. md.408).
Kısıtlama kararı verilmesi usulü, Türk Medenî Kanununun 409. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin birinci fıkrasına göre, savurganlık, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yasama tarzı ve kötü yönetimi veya isteğe bağlı kısıtlama hâllerinde, kısıtlanması istenilenin dinlenmesi zorunludur.
Yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; yaşlılığı ve hastalığı nedeniyle kısıtlanması istenilen …’in yargılama sırasında dinlenilmediği, kısıtlanmak isteyip istemediğinin sorulmadığı anlaşılmaktadır. O halde Mahkemece, kısıtlanması istenilen Hatice dinlenerek sonucuna göre karar verilmesi yerine, beyanı alınmadan vesayet altına alınmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davacı vekilnin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nın 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

);