Limited şirket ortağının istihkak iddiasında bulunabilir.
8. Hukuk Dairesi 2013/21099 E. , 2015/1802 K.
“İçtihat Metni”
İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı alacaklı vekili, 25.03.2013 tarihli haciz işlemine karşı İİK’nun 96., 97. ve 99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayette bulunarak,aynı zamanda istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; haczin İİK’nun 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına dair memur işleminin iptaline,haczin İİK’nın 97. maddesi kapsamında yapılmış sayılmasına,…’nin yetkilisinin.. olduğu ve .. şirket yetkilisi olmadığından üçüncü kişi lehine dördüncü kişinin yapmış olduğu istihkak iddiasının geçerli bulunmadığı ve süresi içinde üçüncü kişi şirket yetkilisi tarafından yapılmış istihkak iddiası bulunmadığından davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle istihkak iddiasının reddine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davalı… ve …vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmün, İİK’nun 96-97-99 maddelerin uygulamasına ilişkin bölümü bakımından; İİK’nın 363. maddesi gereğince, İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK’nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. Bu kapsamda; hükmün anılan bölümü yönünden temyiz itirazlarının REDDİNE;
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; 25.03.2013 tarihli haciz esnasında hazır bulunan ve …. ortağı olan …, takip borçlusunun oğlu olduğunu ve haciz yapılan işyeri ile ilgisinin bulunmadığını, kaldı ki haczedilen malların da takip dışı ….’dan kiralandığını iddia etmiştir.
İİK’nun 85/2. maddesi uyarınca; borçlu yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısların, taşınır mal üzerinde üçüncü bir şahsın mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakkının bulunması veya taşınır malın üçüncü şahıs tarafından haczedilmiş olması halinde bu hususu haciz yapan memura beyan etmek ve beyanının haciz tutanağına geçirilmesini talep etmek zorunda olduğu ve haczi yapan memurun da borçluyu yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısları bu beyana davet etmek zorunda olduğu kabul edilmiştir. Hal böyle iken, limited şirket ortağının istihkak iddiasında bulunmasında hukuken bir engel bulunmadığına göre; Mahkemece, duruşma açılarak …. ve ….i’nin davaya davalı olarak dahil edilmesinin sağlanması, varsa cevap ve delillerinin belirlenerek, toplanan ve toplanacak tüm delillerin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Kabule göre de; … kendi adına istihkak iddiasında bulunmadığı ve davada husumet yöneltilmediği halde, gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilerek, kendisine hüküm tebliğ yapılması isabetsiz olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … ve ….. vekili temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi