Mal rejiminin tasfiyesine dair düzenlemeler ile genel hükümlerden kaynaklı alacak isteği aile mahkemesinde görülür.
8. Hukuk Dairesi 2016/11590 E. , 2020/120 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Alacak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı …, evlilik birliği içinde davacının katkılarıyla davalı adına edinilen 4 nolu meskenin davalı tarafından kiraya verilip gelir elde edildiğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına dair kararın kesinleştiği tarihten geriye doğru beş yıllık sürede davalının elde ettiği kira geliri üzerinden davacının 8.160,00 TL alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, 4 nolu meskenin kiraya verilmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın evlilik birliğinin devam ettiği döneme ilişkin kira alacağı talebi olduğu, davacının boşanma sonrası almış olduğu katkı payı oranında evlilik birliği içindeki dönemlerle ilgili ecrimisil talebinin kabul edilemeyeceği, çünkü evlilik birliği içinde hem taşınmaz davalıya ait olduğu hem de davalının haksız zilyetliğinden bahsedilemeyeceği, katkı alacağının ancak boşanmadan sonra ortaya çıktığı ve bunun geriye dönük istenemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; davalı kadın adına kayıtlı meskeni davalının kiraya vermesi nedeniyle elde ettiği kira geliri üzerinde davacının da hakkı olduğu iddiası ile açılan, mal rejiminin tasfiyesine dair düzenlemeler ile genel hükümlerden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir.
Davacı tarafın talep ettiği dönem içinde yer alıp mal rejiminin sona erdiği tarihten (boşanma dava tarihi) sonraya sarkan 03.12.2008-11.09.2012 tarihleri arası elde edilen kira geliri üzerindeki alacak isteği genel hükümlere dayalı olup, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belge birlikte değerlendirildiğinde ret kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, bu kısım yönünden davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Talep konusu edilen dönem içinde yer alıp evlilik birliği içine tekabül eden 11.09.2007-03.12.2008 tarihleri arasında elde edilen kira gelirine yönelik alacak isteği ise mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri’dir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur.
Mahkemece, davanın niteliği dikkate alınarak dava dilekçesinin 11.09.2007-03.12.2008 tarihlerine tekabül eden dönem için alacak isteğinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken; işin esasına girilerek bu dönem yönünden de hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacının temyiz itirazları yukarıda gösterilen nedenle kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.