Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Satış isteme süresinin herhangi bir nedenle durması halinde ve tekrar işlemesi halinde süre kalan yerden hesaplanır.

12. Hukuk Dairesi         2013/11422 E.  ,  2013/16147 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Çivril İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2012/86-2012/98

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 106.maddesinde, “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 110.maddesinde ise, “bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. “hükmü yer almaktadır.
Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi, bu sürelerden sonra ise, reddetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Satış isteme süresi geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir (Baki Kuru, İcra El Kitabı,s.520).
Öte yandan satış isteme süresi satış talebi ile durduktan sonra ihalenin fesih edilmesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Herhangi bir nedenle sürenin durması halinde ise süre kalan yerden hesaplanır. Bir diğer ifade ile sürenin hesabında zamanaşımının kesilmesine benzer bir uygulama yapılmayıp durmaya ilişkin yöntem izlenmelidir. Yani iki yıllık süre yeni baştan değil kaldığı yerden hesaplanmalıdır.
Somut olayda, satışa konu taşınmazın 01.11.2007 tarihinde haczedildiği, 30.09.2009 tarihinde alacaklı vekilinin satış talebinde bulunduğu ancak icra müdürlüğünce aynı tarihli kararla “taşınmazın kıymet takdiri işlemlerinin yaptırılıp ilgililere tebliğ edilmesinden sonra 500 TL satış avansının yatırılması halinde yeniden satış hakkında karar verilmesine” karar verilerek satış talebinin reddedildiği,budan sonraki satış talebinin 25.05.2012 tarihinde yapıldığı, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde haciz tarihinden itibaren İİK nun 106-110. maddelerinde öngürülen iki yıllık sürenin geçtiği bu nedenle taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, İİK.nun 110.maddesi gereğince, şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczin ihale tarihinden önce kalktığı dikkate alınarak, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);