Yargıtay Kararı

Sigorta şirketini hak sahiplerine ödenmesi gereken tazminat miktarının sorumluk tutarının geçmemesi halinde "garame" hesabı yapılmaz

Sigorta şirketini hak sahiplerine ödenmesi gereken tazminat miktarının sorumluk tutarının geçmemesi halinde “garame” hesabı yapılmaz

T.C.
Yargıtay
17. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/5262
Karar No:2015/12506
K. Tarihi:19.11.2015

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
– K A R A R-
Davacı vekili özetle; davacının oğlu H. B.’un 13.09.2006 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki…… plaka sayılı motorsiklette seyir halinde iken A.. E..’ın sevk ve idaresindeki ……. plaka sayılı traktörün çarpması sonucu vefat ettiğini, kazayla ilgili Alaşehir 2.Asliye Ceza Mahkemesince yapılan 2009/398 Esas 2010/36 Karar sayılı dosyasında alınan İstanbul Adli Tıp kurumu kusur raporunda …… plaka sayılı araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğunun belirtildiğini, davacının kaza sonucu destek mahrumiyetinin söz konusu olduğunu, kazaya karışan….. plaka sayılı aracın …. şirketinin davalı şirket olduğunu bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru (ihbar) tarihini müteakip 8.iş günü bitimi tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş davacı vekili 12.09.2013 tarihli dilekçesi ile davasını 8420,67 TL üzerinden ıslah ederek ve ıslah harcını ikmal ederek davanın 8.520,67 TL üzerinden kabulunü talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların şirkete hasar ihbarında bulunduğu 2007731101794 numaralı hasar dosyası açıldığını ancak davacıların araştırma yapmaları için gerekli belgeleri ulaştırmadıklarını, bu nedenle davalı şirketin davaya sebebiyet vermediğini, davacı sigortalılarının araç sürücüsüne ait kusuru ve zararının kanıtlanması gerektiğini haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne 8.520,67 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan aktüerya raporunda, davacı anne A.. B.. için vefat edenin kusur oranına göre 6.813,99 TL destekten yoksun kalma zararı hesaplandığı ve mahkemece hükme esas alınan garame hesaplama yöntemi ile de sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınmadan %100 oranına göre garame hasabı sonucu 8.520,67 TL olarak hesaplanmış, ıslah dilekçesinde, anılan raporda belirtilen miktarlar üzerinden talep artırılmıştır.

Garameten ödeme ilkesi gereğince, bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını öngörülmektedir. Burada amaç zarar görenlerin birden fazla olması halinde, bunlar arasında eşitlik esası dikkate alınarak birden fazla kişi zarar görmüşse sigortacı, poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağından zarar gören üçüncü kişiler oranlama yoluyla (garameten-oranlı eşit paylaştırma esasına göre) tazminat isteyebileceklerdir.
Somut olayda, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın karıştığı kaza sonucu vefat eden H. B.’un desteğinden yoksun kalanlar raporda belirtildiği gibi eşi, oğlu, babası ve davacı annesidir. Davalı sigorta şirketinin poliçesinde belirtilen kişi başına sakatlık ve ölüm sigorta limiti 57.500 TL’dir. Eşi M. B.t ve oğlu İ.B.’a davalı sigorta şirketi tarafından 16.012,00 TL ödeme yapılıp ve bu konuda anlaşmaya varıldığı dosya içerisindeki makbuz-ibraname ile sabittir. Bu durumda eş ve oğula yapılan ödeme sigorta teminatından tenzil edildiğinde davalı sigorta şirketinin 41,488,00 TL ile sınırlı olmak üzere sorumluluğu devam etmektedir. Baba İ. B.’un 24.04.2008 tarihinde vefat etmesi üzerine geride destekten yoksun davacı anne kalmıştır. Görüldüğü üzere davalı sigorta şirketinin H. B.’un hak sahiplerine ödemesi gereken sorumlu olduğu toplam destekten yoksun kalma tazminatı, sorumlu olduğu sigorta limitini geçmemektedir. Bu nedenle garame hesabı yapılmasına gerek yoktur. Mahkemece somut olaya uygulanması söz konusu olmayan Dairemizin kararlarına atıf yapan hükme esas bilirkişi raporundaki kriterlerin göz önüne alınması isabetli olmamıştır.
O halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda karşı aracın kusuruna isabet eden 6.813,99 TL tazminata karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi hatalı olmuştur.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı S. J. Sigorta A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı S. J. Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davalı S.. A..’ye geri verilmesine, 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);