Yargıtay Kararı

Şirket yetkilisi tarafından da olsa, şirket kaşesi olmadan ya da şirket kaşesi dışına atılan ikinci imza avaldir.

Şirket yetkilisi tarafından da olsa, şirket kaşesi olmadan ya da şirket kaşesi dışına atılan ikinci imza avaldir.

12. Hukuk Dairesi         2015/15642 E.  ,  2015/28619 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, dayanak bonoda bulunan imzayı şirket temsilcisi sıfatıyla şirket adına attığını, bonodan sorumlu olmadığını ileri sürerek borca itirazda bulunduğu, mahkemece itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, senetten dolayı sorumluluk için tek imza yeterli olup, şirket yetkilisi tarafından da olsa, şirket kaşesi olmadan ya da şirket kaşesi dışına atılan ikinci imza, aval olarak kabul edilir ve bu imza sahibi borçtan şahsen sorumlu olur. Ancak her iki imza da şirket kaşesi üzerine atılmışsa, burada artık aval olgusundan söz edilemez.Somut olayda takip konusu bonoların ön yüzünde bulunan her iki imzanın da keşideci şirket kaşesi üzerine şirket yetkilisi ve borçlu … tarafından atıldığı görülmektedir. Buna göre atılan ikinci imza aval şerhi olarak kabul edilemez. Başka bir anlatımla her iki imza da borçlu şirket yetkilisi … tarafından şirket yetkilisi sıfatıyla borçlu şirketin kaşesi üzerine atılmış olup, bu durumda şirket yetkilisi … borçtan sorumlu tutulamaz.O halde mahkemece adı geçenin borca itirazının kabulü ile hakkındaki takibin İİK’nun 169/a-5 maddesi gereğince durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);