Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Tanıklık yapan işçinin aynı işverene karşı açmış olduğu kesinleşmiş davası, tanıklık beyanına değer verilmesine engel olmaz.

9. Hukuk Dairesi         2017/22904 E.  ,  2020/16390 K.

“İçtihat Metni”

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : İstanbul 27. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bursa 8. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 13/05/2003 tarihinde davalı işverenin … işyerinde Sağlık ve Spor Kulübünde çalışmaya başladığını, 2008 yılının Nisan ayında aynı davalının … yat limanında bulunan … Otelinde halkla ilişkiler ve organizasyon banket satış sorumlusu olarak görevine devam ettiğini, 2014 yılı Aralık ayında brüt 3.456,00 TL ücret aldığını, iş akdinin 17/01/2015 tarihinde haksız ve gerekçesiz olarak işverenlikçe feshedildiğini, çalışma süresi boyunca haftanın 6 günü sabah saat 08.00’den bazı akşamlar saat 20.00’a kadar hatta bazı akşamlar saat 23.00-24.00’lere kadar devam ettiğini, yoğun olunan dönemlerde pazar günleri de çalışıldığını, genel tatillerde çalışma yaptığı, bu çalışmalarının karşılıkları ile Ocak 2015 zamlı maaşının ve kullanmadığı izin ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacağı ve ücret alacaklarının faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, zamanaşımı itirazları olduğunu, ücreti belirli olan davacının kısmi dava açmasının usule uygun olmadığını, 13/05/2003 yılında işe başlayan davacının 12/01/2015 tarihinden itibaren görevine gelmeyerek iş akdini kendisi feshetmiş olduğundan kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğini, ihtirazi kayıtsız imzalı bordrolarda da görüldüğü üzere davacının vasıfsız eleman olarak asgari ücretle çalıştığını, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışmalarının nadiren yapıldığını, karşılıklarının da davacıya ödendiğini, Ocak 2015 ayı ücretinin de ödendiğini, davacının hak ettiği tüm yıllık izinlerini de kullanmış olduğunu savunarak, davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun belirtilen 358/3 maddesinde açıkça tahkikatla ilgili giderlerin süresinde yatırılmadığı takdirde dosyanın mevcut durumuna göre karar verileceği, öngörülen tahkikat yapılmaksızın karar verilmesine olanak bulunmayan hâllerde ise başvurunun reddedileceği öngörülmüş olmakla, somut olayda davacının fazla mesai yönünden mahkeme hükmüne ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilebilmesi ve ayrıntılı hesaba ilişkin başka bir bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği halde davacı tarafından ilgili masraf yatırılmadığı ve yatırılmayacağının bildirildiği dikkate alındığında duruşma tensibinde öngörülen bilirkişi incelemesi yapılmaksızın fazla mesai itirazı yönünden karar verilmesine imkan bulunmadığı, ilk talep miktarlarına göre davanın belirsiz alacak türlerinden kısmi eda külli tespit niteliğinde olduğu için ilk derece mahkemesinin faiz belirlemelerinde isabetsizlik bulunmadığı, tanık beyanına dayalı fazla mesai hesabına mahkeme taktiri sınırlarında %40 oranında yapılan hakkaniyet indirimi uygulanmasında aşırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 358/3. maddesi 2. cümlesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarını talep etmiş, mahkemece davacı tanıklarından …’ın beyanı dikkate alınarak ve adı geçen tanığın 2012 yılına kadar çalıştığından bahisle tanığın çalışma süresi ile sınırlı hesaplama yapılarak her üç istekle ilgili hüküm kurulmuştur.
Yargılama sırasında davacı tanığı olarak … adlı tanık da dinlenmiş olup adı geçen tanık 2015 yılı Mayıs ayına kadar çalışmıştır. Davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte tanık … çalışmakta olup işyerindeki çalışma ve dinlenme sürelerini bilebilecek durumdadır. Mahkemece tanık olarak dinlenen …’nun açtığı davada da fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil istekleri kabul edilmiş olup, davalı temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucu verilen karar Dairemizce 2017/18548 esas, 2020/16389 karar sayılı kararı ile onanmıştır.
Böyle olunca temyize konu iş bu davada davacı tanığı …’nun işverene karşı dava açtığından bahisle tanıklık beyanına değer verilmemesi isabetli değildir. Adı geçen tanık davacının çalışmalarını bilebilecek durumda olduğundan 2012 ile 2015 yılları bakımından dosyadaki delil durumlarına göre fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil hesaplaması yapılmalı ve takdiri indirim hususu da yeniden değerlendirilerek isteklerle ilgili bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);