Taşınmazın kamulaştırılmasının arta kalan kısımda kullanım kısıtlaması olmamasına rağmen buranın da değeri hesaba katılarak fazla bedele hükmedilmesi bozma sebebidir.
5. Hukuk Dairesi 2015/26744 E. , 2016/7431 K.
“İçtihat Metni”
DAVACI: Vek.Av.
DAVALI :
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı idare vekillince temyiz edilmiştir.
Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesinde; üzerinde bulunan yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak ;
1)Dava konusu taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 50 oranında olacağı gözetilmeden, daha yüksek objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre fazla bedele hükmedilmesi,
2)Dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda 133 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 1.200,77 m²’lik bölümünün geometrik durumu ve yüzölçümü nazara alındığında % 5 oranında değer kaybı olması gerekirken arta kalan kısımda % 10 oranında ve 133 ada 25 parsel sayılı taşınmazın 572,37 m²’lik bölümünün geometrik durumu ve yüzölçümü nazara alındığında % 10 oranında değer kaybı olması gerekirken arta kalan kısımda % 20 oranında değer düşüklüğü uygulanmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi,
3)Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısımda bulunan yapının kullanımında herhangi bir kısıtlama bulunmamasına rağmen yapının da değeri hesaba katılarak değer düşüklüğü uygulanmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.