Yargıtay Kararı

İşçiye zam yapılmaması ya da zam oranının düşüklüğü işçiye haklı fesih olanağı tanımaz.

İşçiye zam yapılmaması ya da zam oranının düşüklüğü işçiye haklı fesih olanağı tanımaz.

9. Hukuk Dairesi         2014/26127 E.  ,  2015/31032 K.

  • DÜŞÜK ZAM ORANI İŞÇİYE HAKLI FESİH İMKANI TANIMAZ
  • İŞÇİNİN İŞYERİNİ HAKSIZ TERKİ

“İçtihat Metni”

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 02/06/2002-04/01/2013 tarihleri arasında aralıksız makine ustası olarak çalıştığını, davacının son net maaşının 1.570,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davalı tarafından hiçbir neden gösterilmeksizin haksız feshedildiğini, davacının yıllık izinlerini tam olarak kullanmadığını, davacının her ay 3 hafta tam (7) gün 1 hafta 6 gün olmak üzere 08:00-21:30 arasında mesai yapmasına rağmen fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının ödenmediğini, davacının dini bayramların 1. Günü dışındaki diğer dini bayram günlerinde de çalıştığını ancak ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, bayram ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2002-2013 döneminde 2 kez istifa ederek ayrıldıktan sonra tekrar işe başlamak suretiyle fasılalı olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin iki arkadaşı ile birlikte ocak/2013 sonunda yapılacak zam oranını öğrenmelerinden sonra bu zam oranı ile çalışmayacaklarını belirterek işyerini terk etmeleri ve işe gelmemeleri sonucunda işyerinde tutulan devamsızlık tutanakları ile davacıya keşide edilen ihtarnamenin ardından feshedildiğini, belirtilen şekilde davacının kendi isteği ile işten ayrılmış olması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını ayrıca davacının uzun süreli çalışması içinde toplu paraya ihtiyaç duyduğunda kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiğini ve davalının da çalışanına yardımcı olmak amacıyla bu talebe olumlu cevap vererek yasal olarak hak etmemesine rağmen 01/04/2008 tarihinde 3.912,01 TL kıdem tazminatı ödediğini, davacının 03/05/2012 tarihinde kendi isteği ile işten ayrılmasına rağmen davalı tarafından 4.091,05 TL kıdem tazminatı ödendiğini davacının fazla mesaisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirlmesinde; davalı işverenlikte 02/06/2002 – 04/01/2013 tarihleri arasında makina operatörü olarak çalıştığı, iş akdinin davalı tarafça feshedildiğinin iddiası karşısında davalı tarafın istifa olgusuna tutunduğu, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı bir araya getirildiğinde davacının çalışma koşullarında ki uyumsuzluklar, iş ortamının yoğunluğu ve zamların düzenli yapılmaması nedeni ile ve kuruma gerçek ücreti üzerinden aylık ücretlerinin bildirilmemesi, aynı zamanda ödenmeyen alacaklarının varlığı karşısında kendisinin işten ayrıldığı,ayrılma gerekçelerine göre, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı ,her ne kadar dosya içerisinde davacının 2 dönem önceki çalışmalarına ait iki döneme ilişkin ibraname bulunmakta ise de söz konusu ibraname tarihlerinden kısa bir süre sonra, davacının iş yerinde çalışmaya devam ettiği, her ne kadar ibranameler istifa olgusunu atıf yapıldığı halde, kıdem tazminatı ödemelerininde yapıldığı, hem istifa, hem de kıdem tazminatı ödemesinin birbiri ile uyumlu olmadığı, bu durumda davacı tarafın işçinin tazminatlarının artmasını önlemek amacı ile zaman zaman kesintiye uğratarak tazminat ödemesi yoluna gidildiği seçeneğinin oluşa daha uygun düştüğü sonucuna varılıp, davacının çalışma süresi bir bütün olarak değerlendiridiği ve yapılan kıdem tazminatı ödemeleri avans niteliğinde kabul edilerek ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte mahsubu yoluna giden 1 nolu hesap raporuna göre davacının hak kazandığı kıdem tazminatını hüküm altına alındığı, dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiği, hesap raporu 1 nolu seçeneğe göre davacının hak kazandığı kıdem tazminatı yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai ücreti hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında iş akdinin feshi ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda davacı iş akdinin davalı işveren tarafından sebep gösterilmeden haksız olarak feshedildiğini iddia etmiştir.
Davalı işveren vekili davacının 2002-2013 döneminde 2 kez istifa ederek ayrıldıktan sonra tekrar işe başlamak suretiyle fasılalı olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin iki arkadaşı ile birlikte ocak/2013 sonunda yapılacak zam oranını öğrenmelerinden sonra bu zam oranı ile çalışmayacaklarını belirterek işyerini terk etmeleri ve işe gelmemeleri sonucunda işyerinde tutulan devamsızlık tutanakları ile davacıya keşide edilen ihtarnamenin ardından feshedildiğini, belirtilen şekilde davacının kendi isteği ile işten ayrılmış olması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını ayrıca davacının uzun süreli çalışması içinde toplu paraya ihtiyaç duyduğunda kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiğini ve davalının da çalışanına yardımcı olmak amacıyla bu talebe olumlu cevap vererek yasal olarak hak etmemesine rağmen 01/04/2008 tarihinde 3.912,01 TL kıdem tazminatı ödediğini ,davacının 03/05/2012 tarihinde kendi isteği ile işten ayrılmasına rağmen davalı tarafından 4.091,05 TL kıdem tazminatı ödendiğini davacının fazla mesaisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep istemiştir.
Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı bir araya getirildiğinde davacının çalışma koşullarında ki uyumsuzluklar, iş ortamının yoğunluğu ve zamların düzenli yapılmaması nedeni ile ve kuruma gerçek ücreti üzerinden aylık ücretlerinin bildirilmemesi, aynı zamanda ödenmeyen alacaklarının varlığı karşısında kendisinin işten ayrıldığı,ayrılma gerekçelerine göre, davacının kıdem kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de; bu sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
Şöyle ki; davacı iş akdinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek dava açmış ancak dosyadaki bilgi ve belgelerden,davalı tanıkların yeminli anlatımlarından, davalı işveren tarafından tutulan devamsızlık tutanaklarından, davacının İstanbul Anadolu 13.İş Mahkemesi’nin 2013/1294 Esas, 2014/519 K sayılı dosyasının davacısı M.. Ü..ve diğer işçi A.. D.. ile birlikte işveren ile yılbaşı zammını konuştukları ve zammı beğenmeyerek işyerini terk ettikleri anlaşılmaktadır.Dosyada zam yapılması konusunda davacı işçi ile işveren arasında yazılı bir sözleşme yoktur.
Somut olayda işçiye zam yapılmamasının ya da zam oranının düşüklüğünün işçiye haklı fesih olanağı tanımadığı işçinin işyerini terkinin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmakla,davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken davacının dayanmadığı gerekçe ile kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);